Bugün Dünya engelliler günü. İktidar sözcüleri her yıl olduğu gibi bu yıl da bugün vesilesiyle ekranlara çıkıp engellilerin yaşadıkları sorunlarına yönelik demagojik söylemlerde bulunsa da engelli yurttaşların yaşadıkları sorunlar çözümsüz kalmaya, kamusal alanlar başta olmak üzere kentlerin engellileri görmezden gelen mevcut hali devam ediyor.

Engellilerin sorunlarını çözmek kaldırımlara görme engelliler için üzerine ağaç, tabela denk gelen ve araçların park ettiği yürüme yollarıyla çalışmayan engelli asansörleri yapmak değildir.

AKP ve saray rejimi halkın gelirini, toplumun tüm kesimlerinin birikimini har vurup harman savurarak yüzde 1'in hizmetine sunarken, yarattığı krizin faturasını ise geriye kalan yüzde 99’un üzerine yıkmaya çalışıyor. Ancak biz krizin faturasını krizi çıkaranlar ödesin diyoruz. 

Konfederasyonumuz KESK'in aldığı karar doğrultusunda gerçekleştirilecek olan bölge mitinglerinin Ege Bölgesi ayağını 17 Kasım'da gerçekleştireceğiz. İş güvencemizin, kazanılmış haklarımızın elimizden alınmaması, ücretlerimizin erimemesi için herkesi bu mitinge katılmaya davet ediyoruz.

En temel tüketin mallarına yapılan fahiş zamlar, biz Belediye emekçilerinin yaşamlarında da ciddi olarak hissedilmeye başlandı. Yıllardır iktidarda olup ülke ekonomisini bu hale getirenlerse yaşanan krizi bir çeşit “doğal afet”, dış mihrakların bir saldırısı gibi göstermeye çalışıyorlar. Önce krizin psikolojik olduğunu savundular, sonra kendilerine savaş açtığını iddia ettikleri ülkelerden danışman tutmaya kalktılar. Önce eleştirenlere hakaretler yağdırıp işler istedikleri gibi gitmeyince de sessiz sedasız çark ettiler.

2008 yılında  ortaya çıkan kapitalist krizin etkileri gün geçtikçe artıyor.  Krizin ortaya çıktığı dönemde, Türkiye’de yetkili merciler tarafından “Hamdolsun teğet geçti, bakın şu kadar konut, şu kadar km otoyol, köprü, okul, hastane yapıyoruz.” gibi açıklamaları ile pembe bir tablo çizilmeye çalışıldı. Söylenenin aksine Türkiye’de ekonomi her geçen gün geri dönülemez kayıplarla yoluna devam etmektedir.  DİSK-AR tarafından belirli periyotlarla yapılan çalışmalar dikkate alındığında özellikle 2008 yılı sonrası ekonomik göstergelerin hiç de iyi olmadığı görülmektedir.